25 Haziran 2010 Cuma

Unutmak

Yüzün beyaz, yanakların al al, dudakların kan kırmızısı, gözlerin siyah.Hayatın zorlukları çıkardı seni karşıma, o tarif ettiğim yüzün her dakika gözümün önünde.Sonumuz yok diye düşünürdüm olamayacak gibi gelirdi sanki hep yan yana olucaz zannederdim.Gittin, arzularım, hayallerim, umutlarımı yıktın ve gittin.Gittiğin günden bu yana, doğa'nın, gökyüzü'nün, deniz'in o güzel renklerini sadece siyah ve beyaz görür oldum.Ümitler bitmez, tükenmezdi benim için ta ki senin yokluğuna kadar.Zaman çok çabuk geçti, her şey bambaşka bir boyut aldı hayatımda.Senin yerini bir başakası aldı, ilk başlarda yerini tutamaz derdim ama tuttu ben onunla büyüdüm, meğer ne kadar ufakmışım o acı gibi gelen günlerde.Öğrenmek, büyümek ve zaman insanı değiştiren en önemli üç etkenmiş.Karşılaştık seninle devamlı, seni gördüğümde neler hissettim biliyor musun?Çocukluğumu bende yaşayabilmişim meğer...

23 Haziran 2010 Çarşamba

Mutluluk

Gündoğmuş sabah olmuş, yatığında yatarken ufak bir güneş girmiş odana.Açmışsın gözlerini ama kalkamamışsın o sıcacık yataktan, dakikalarca uzanmış en sonunda kalkmışsın.Yeni bir güne başlamak için hazırlanmışsındır.O gün içerisinde ne yaşayacaksın hiç bilemezsin, karşına neler çıkacak tahmin bile edemezsin.Evde ki işlerini hallettikten sonra dışarı çıkarsın, kuaför, kızlar buluşması vs...
Arkadaşların hiç planında yokken senide programlarına katarlar ve seni de sürüklerler peşlerinde, tamam der katılırsın onlara.Hiç ummadığın bir günde, hiç ummadığın bir saatte biri çıkar karşına, etkiler seni aklın darmadağın olur.O gece oraya iyi ki gitmişim dersin.Günler geçer o aklını allak bullak eden kişiyle zamanla konuşmaya başlarsın ama bir gün bir şey olur ve o mutluluğun tadı damağında kalır.Yok olur gider hayatından sebepsizce, belki vardır kendince bir sebebi ama sana yetecek bir sabep gibi değil sadece bahane gibi gelir.Mutluluğu yakaladım derken kayar gider ellerinden.Sonra geriye döner bir boşluk hissedersin kendinde ama o boşluk asıl seni mutlu eden şeydir bekide.İyi ki gitmiş hayatımdan dersin, iyi ki başlamamışız bir yeni maceraya çünkü eski olan her şey aslında daha da mutlu eder seni, bilirsin onu, bilirsin huyunu ve teşekkür edersin seni bırakıp giden herkese, onlar sayesinde öğrenirsin hayatı onlar sayesinde kopamazsın sana gerçek değeri veren insandan.

21 Haziran 2010 Pazartesi

Ruhun

Ruhun geldi bu gece bana, solar iken beni sen dirilttin ama bak tekrar öldüm dedi bana.O an sanki bütün yaşadıklarımız bir film şeridi gibi geldi geçti gözümün önünden, siyah beyaz bir film gibi...
Ruhun korkuttu beni, soğuk, solgun, ifadesiz bir şekilde dikilmiş bana bakıyordu.
Sordum neden geldin yanıma diye cevabın özledim oldu.Yaklaşık 3 saat yanımda kaldın, konuştuk, sustuk, ağladık.Özlem buna deniliyordu sanırım.Biliyorum ki bir daha gelmeyeceksin, biliyorum ki sana dokunamayacağım, tenini tenimde hissedemeyeceğim, işte özlem bu sadece ruhun olacak benimle.Ruhun her zaman ruhum da olacak ama bir o kadar da uzakta olucaksın bana.Özleme hasret kalmak neymiş bir daha asla merak etmeyeceğim, sen öğrettin bana, acı bir şeymiş bu merak duygusu.Ben sadece biliyorum ki o ruh bir daha o bedene giremeyecek, o dudaklar bir daha benim dudağıma deymeyecek.Ruhun etrafımda olacak biliyorum ama ben göremeyeceğim sevgilim o yüzden üzülme sana hoşgeldin diyemeyeceğim şimdi elveda sevgilim...

11 Haziran 2010 Cuma

Korkak

Evet özlüyorum seni ama neye yarar, kaybetmişim bir kere kazanmak sadece beni yorar.
Geçmiş hayalin karşıma, hesap soruyor bana, ne hakla ve hangi sıfatla?
Günlerce çok üşüdüm, çok ağladım, çok yıprandım.
Zarar gören sırf ben oldum sen ise sadece hayatı yaşamaya bakıyordun.
Bir bedeli olmalı diye düşündüm hep,
Oldu belki de, benim kendimce gördüğüm ve duyduğum şeyler sana acımama sebep oldu
Bunlar sadece benim gördüklerim, kim bilir daha ne acınacak haldesin...

Evet özlüyorum seni ama neye yarar, sen sadece hayatın o toz pembe tarafını görmek istedin.Hep kaçtın zorluklardan, engelleri aşmaktan, ne olurdu sanki elimi tutup her şeye birlikte göğüs germeye cesaretin olsaydı...Olmaz daha doğrusu olamaz çünkü sen dediğim gibi hayatın sadece toz pembe tarafını görüyorsun, belki de bir renge takılı kalmak değil bu, belki de sadece at gözlükleriyle bakıyorsundur hayata çünkü sen değil karşına çıkacaklardan kendinden bile korkuyorsun.

2 Haziran 2010 Çarşamba

Kızlar ve Erkekler

Kızlar arasında ne kadar da çok dedikodu yapılır.Bütün erkeklerin kızlar hakkındaki düşünceleri işleri güçleri dedikodu yapmak diye olur.Aslında erkeklerin biz kızlardan hiç bir farkı yok.Örneğin; bir kız ile bir erkek birbirinden hoşlanır,konuşamya başlanır zannedersin ki bir tek bunu yaşayan iki kişi biliyor fakat hem kız hem erekek çok'tan birilerine anlatmıştır bile.Ee bu şimdi dedikodu değilde ne?Erkeklerin yakın arkadaşlarına sadece sohbet amacıyla anlattığı şeyler mi yani?Hiç sanmam:)Kızlara bakarsak eğer daha masum daha eğlenceli bir şekilde konuşulur bu yaşananlar ama erkeklere dönersek onların amacı yeri geldiğinde çok ta farklı olabilir.!Çok kısa bir süre sonra yaz maceralarına başlanacak, kızlar ve erkekler ayrımı yine olacak, kimi kızlar daha çok evinde zaman geçirip gündüzleri dışarıda zaman geçirecekler kimi kızlarda sadece geceleri.Bazı gözüme çarpan kızlar oluyor etrafta ne yazık ne kadar acınacak haldeler, kendilerini erkeklerin gözünde çok önemli sanıp salına salına geziyorlar etrafta ama aslında o zannettikleri değerin bir o kadar tersi düşünülüyor onlar hakkında.Bazen kendi kızlığımdan utanıyorum böyle bir çevrede böyle bir ortamda olduğum için.Olmamak elde değil çünkü ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş onlarda kendi hatalarını kapamak için düzgün ortamlara damlıyorlar.Bunu neden mi anlattım çünkü artık gerçekten rahatsız oluyorum tabi ki gece çıkılabilir tabi ki dozunda bir takım şeyler yaşanabilir fakat her gece bir yerde boy göstermek her gece sarhoş olup başkasının kolundan başkasının koluna atlayan kızlar gözümü tırmalıyor.Hayat sadece aşk ya da para ya da macera olmamalı artık lütfen yaşınız gibi olun bu söylediklerim bazı erkekler içinde geçerli tabi ama onlar ne de olsa erkek o kadar göze çarpmıyorlar:)Biz kızlara söyledğim kendinizi erkeklerin hayatında oyuncak yerine koydurtmayın, bu herkesin kendi seçimi tabi ama gerçekten bir ayrım yapılırsa eğer kızlar mı erkekler mı daha güçlü diye ben şuan erkekler derim çünkü ''bazı'' kızlar bunu dememe maalesef sebep oluyor.Gerçi bahsettiğim ve rahatsız olduğum kızlarda olmazsa etrafta iyiler de yok olup gidebilir ondan gerçekten isteyip te bunu yapabilen doğru yolu bulur.

Umarım üstünlük değil eşitlik alır hakimiyeti...

1 Haziran 2010 Salı

Sevgi

Bebekken annen baban olur yanında
Belki abi belki abla
Ama herkes şanslı değildir benim kadar
Dünya ya geldiğim,gözlerimi açtığım an bir de dayım vardı yanımda

Dayı,söylenmesi çok kolay bir kelime
Ama herşeyini hiç şüphesiz hiç düşünmeden paylaştığın bir dayı ya sahip olmak zor
Bir baba gibi bir abi gibi bir kardeş gibi
Dünya ya bir kez daha gelsem yine seni seçerdim

Kimse bilemez nasıl bir dayı olduğunu benden ve abimden başka
Bebekliğimizden beri hep yanımızda olman,biz üzüldüğümüzde seninde üzülmen
Biz sevindiğimizde senin de sevinmen

Dayı,söylenmesi çok kolay bir kelime
Ama sana sahip olmak çok zor,seni çok seviyorum...